Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Milletçe 2011’den beri Türk Lirası’na yine güvenmiyoruz
    Güven Sak, Dr. 13 Nisan 2015
    Toplam mevduat içinde yabancı para cinsinden mevduatın oranı son 10 yılın zirvesine ulaşmış gibi görünüyor. Şöyle diyeyim: Bankalara yatırılan toplam mevduatın yüzde 40’ı artık yine yabancı para cinsinden mevduat. Toplam mevduat içinde yabancı para cinsinden mevduatın oranı 2000’lerin başında yüzde 50’nin üzerindeydi. Sonra istikrar paketleri geldi. Kemal Derviş reformları oldu. 2004 yılında toplam mevduat içinde yabancı para cinsinden mevduatın payı yüzde 40’lara oturdu. Sonra aşağıya inmeye başladı. 2011’in başında yüzde 30’un bile altına geriledi, yüzde 28,8 oldu. Grafik yanda, isterseniz siz de bakın. Rakamlar ise Merkez Bankası rakamları. Sonuç ortada, bankacılık sistemimizde mevduat dolarizasyonu yine tavan yapmış görünüyor. Peki, ben bu rakamlara bakınca ne düşünüyorum? Gelin anlata [Devamı]
    Çin Cumhurbaşkanı’nın Orta Doğu ziyaretinde Türkiye yok
    Güven Sak, Dr. 09 Nisan 2015
    Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinpin (Xi Jingping), Nisan ayı içinde Orta Doğu gezisine çıkacak. Bu, Şi Cinpin’in bölgemize ilk ziyareti olacak. Bu ilk ziyaret nereleri kapsıyor? Mısır ve Suudi Arabistan’ı. Bir önceki Cumhurbaşkanı Hu Cintao da Orta Doğu gezilerini 2004’te Mısır’a, 2006 ve 2009’da da Suudi Arabistan’a yapmıştı. Orta Doğu deyince Çinlilerin aklına öncelikle Mısır ve Suudi Arabistan geliyor galiba. Türkiye gelmiyor. Kabul edin, İran’la Amerika’nın nükleer enerji konusundaki başlangıç mutabakatında da Türkiye’nin esamisi okunmamıştı. İran, 36 yıl sonra ilk kez paryalıktan çıkma, paralel evrenden dünyamıza geri dönme hazırlıkları içinde görünüyor. Doğrudan Amerikalılarla konuşuyor. Türkiye, p5+1 denkleminin içinde yer bile almıyor. Orta Doğu yeniden şekilleniyor ama kimse Türklerle ilg [Devamı]
    İdarenin etkinliğini artırmak için başkanlık sistemi şart mıdır?
    Güven Sak, Dr. 07 Nisan 2015
    Bugünlerde Türkiye’de tarih birdenbire hızlandı. Her gün bir tane değil, birden çok hadise oluyor. Doğrusu ya, benim başım dönüyor. Daha bir olayın ne manaya geldiğini tam değerlendiremeden, ikinci bir vakıayla karşılaşıyoruz. Haliyle kafamız karışıyor. Gönlümüz bulanıyor. Daha ben şöyle yavaş yavaş idarenin etkinliğini artırmak için ne yapmak gerekir konusuna girecektim. Bilmem çıkan kısmın özetini hatırlayan kimse kaldı mı? Şimdi başa dönüp çıkan kısmın özeti diye, bir de kafanızı ben bulandırmayayım. Müsaadenizle elektrik kesintisinden başlayıvereyim. [Devamı]
    Teşvik deyince artık yeni bir şeyler söylemek lazım
    Güven Sak, Dr. 06 Nisan 2015
    Geçen gün 2014 yılı büyüme oranı açıklandı. Türkiye ekonomisi 2014 yılında yüzde 2,9 civarında büyüdü. Ekonomimizin yıllık büyüme oranı 2015 yılında bu oranın da altında bir yerlerde kalır, hayal kurmayalım. Yöneticilerimiz de bunun farkında aslında. Arka arkaya açıklanan istihdam ve teşvik paketleri ile dönüşüm programları sanki hep keyfimiz tekrar yerine gelsin diye gündeme getiriliyor. Peki, işe yarıyor mu? Bu meseleye nasıl baktığınızla alakalı bana sorarsanız. Eğer beklediğiniz, işletmelerimizin 2015 yılını idare etmesini sağlamaksa bence geçen hafta açıklanan istihdam ve teşvik paketi amaca uygun gibi duruyor. Doğrusu ya, bu tedbirler artık kaçan keyfimizi yerine getirmez ama 2014-2015 yılı hasarının bir bölümünü tamir etmeye yarayabilir. Ama eğer aklınızdaki bir yeni heyecan ve bir [Devamı]
    Bu idari altyapıyı elden geçirmeden ileri teknoloji olmaz
    Güven Sak, Dr. 03 Nisan 2015
    31 Mart 2015’te memlekette felaket üstüne felaket oldu. Bir taraftan, memleketin her tarafında elektrikler kesildi. Öte yandan,  İstanbul’daki Adalet Sarayı’nda, odasında çalışmakta olan bir savcımız terörist bir saldırı sonucu şehit edildi. Her iki olaydan da mutsuz olduk. Ben her iki olayın da Türkiye’nin idari sistemi ve bu sistemin işleyişi üzerine düşünülmesi gerektiğine işaret ettiği kanaatindeyim. Ben her iki olayda idari beceriksizlik açısından büyük bir benzerlik olduğunu düşünüyorum. Her iki olayında akıllı devlet açığımızı ayan beyan ortaya koyduğunu düşünüyorum. Ben akıllı devlet olmadan Türkiye’nin ileri teknolojili ürün ihracatını artırabileceğini zannetmiyorum. Gelin anlatmaya başlayayım. [Devamı]
    Türkiye değişti, anayasal mimari değişmeden kaldı
    Güven Sak, Dr. 31 Mart 2015
    Yalnızca 10 bin dolar kişi başına gelirden 25 bin dolara sıçramak için değil, içinde bulunduğumuz netameli geçiş sürecini ek belirsizliklerden korumak için de Türkiye'nin bir yeni anayasal mimari üzerinde düşünmeye başlamasında fayda vardır. [Devamı]
    Yabancı yatırım olmadan ileri teknoloji olmaz
    Güven Sak, Dr. 30 Mart 2015
    Türkiye 1980’lerde temel politika reformlarını gerçekleştirdi. Önce benzin sübvansiyonlarını kaldırdık. Sonra ekonomimizi dışa açtık. 1980 yılında 3 milyar dolar ihracat yapıyorduk, şimdi 130 milyar dolar ihracat yapıyoruz. 1980 yılında 3 milyar dolar ihracatın yüzde 90’ı tarım ürünleriydi. 1990’lardan beri Türkiye’nin ihracatının yüzde 90’ını imalat sanayi ürünleri oluşturuyor. Her şey oldu ama bu arada Türkiye’nin toplam ihracatı içinde ileri teknoloji ürünlerinin oranı yüzde 2’yi pek aşamadı maalesef. Neden? Türkiye, içinden küresel değer zinciri geçen bir ülke olamadığı için elbette. Türkiye’ye bu amaçla gelen yabancı sermaye hiç yok. [Devamı]
    James Taggart’ın bir ülkenin ekonomi politikasını yönlendirdiğini düşünebiliyor musunuz?
    Güven Sak, Dr. 27 Mart 2015
    Geçen hafta “Ülke şirket gibi yönetilebilir mi?” diye sormuştum. Tayyip Bey’in ortaya attığı meselenin iktisat açısından son derece ilginç bir tartışma olduğunun altını özellikle çizmiştim. Yazının sonuna doğru “Ayn Rand’ın Atlas Shrugged’ındaki iş adamlarının devlet yönettiğini düşünebiliyor musunuz?” diye de sormuştum. Hatta yazıyı Twitter’dan paylaşırken başlığı tam da böyle değiştirmiştim. Sonra Twitter’dan bir mesaj aldım. Buna göre, “Ayn Rand’ın cengaver kapitalistlerinin bu yazıyla ne alakası olabilirdi?” Ben çok alakalı olduğu kanaatindeyim. Gelin bir daha anlatayım. [Devamı]
    Türkiye iklim değişikliği meselesini anlamıyor
    Güven Sak, Dr. 26 Mart 2015
    Türkiye’nin son derece kendi içine kapalı bir ülke olduğunun farkında mısınız? Dünyada neler olup bittiğini neredeyse hiç takip etmiyoruz. Dünyayla pek fazla ilgilemiyoruz. Etrafta neler tartışıldığını bilmiyoruz. Ama her ne hikmetse, dünyanın sürekli bizimle ilgilendiğini zannediyoruz. Herkes bize bakıyormuş gibi geliyor. Bunun aslında dünya ile bir ilgisi yok. Bu bizimle ilgili. Sırası gelince anlatırım ama bunun normal bir şey olmadığını bir not edeyim şimdilik. [Devamı]
    Önce bu bozgunda fetih rüyası sendromundan kurtulmamız lazım
    Güven Sak, Dr. 23 Mart 2015
    Şu Twitter’ın pek faydalı bir iletişim aracı olduğunu daha önce söylemiş miydim? Söylediysem bile bir daha söylemiş olayım. Bundan bir süre önce, neden şirketlerimizin yöneticileri işlerini iyi yaptıklarını zannederken aynı şirketlerin ne kadar etkin çalıştığına dair yapılan çalışmalar tam tersine işaret ediyor diye sormuştum. Hakikat, şirket yöneticilerinin kendileriyle ilgili hayallerinden farklıydı. Yazıyı yazdıktan sonra Twitter’dan “Dunning-Kruger sendromu :)” diyen bir mesaj aldım. Oturdum Dunning-Kruger sendromu nedir diye sosyal psikoloji dergilerine baktım. “Yok canım, bizdeki bu kadar da olamaz” diye düşünerek konuyu kafamdaki bekleme dosyalarından birine attım. Ama şimdi YGS 2015 sonuçları açıklandı. Hemen aklıma o uğursuz test geldi. Kendi kendime, bizdeki galiba hakikaten Dunn [Devamı]