Arşiv

  • Temmuz 2024 (8)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Cuntacılar da aynen böyle anayasa yazmamışlar mıydı?
    Güven Sak, Dr. 15 Eylül 2007
    Aslında gelin gerçeği kabul ederek başlayalım: Bu anayasa hazırlama işi bizim için fevkalade zor. Çünkü biz daha önce hiç kendi irademizle bir anayasa hazırlamadık. Anayasaları hep anormal dönemlerden sonra hazır bulduk. Aynı vergi reformlarını hazır bulduğumuz gibi. (Yıllar önce biz de hiç normal yollardan vergi reformu yapılmadığını Sayın Selami Şengül'ün kitabından  öğrenmiştik. Aynı biçimde biz de normal yollarla yazılan bir anayasa da halen yok.) O nedenle demokratik bir anayasanın, hepimizin ortak iradesini yansıtacak bir anayasanın nasıl hazırlanacağını bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de, eskiden yapıldığı gibi yapılır sanıp, cuntacıların daha önce yazdıkları yöntemlerle bir anayasa yazmaya çalışıyoruz. Normalleşme sürecinde anayasa nasıl yazılır, vallahi de bilmiyoruz, bil [Devamı]
    Öncelik belirleyemeyen hedef koymamalıdır
    Güven Sak, Dr. 14 Eylül 2007
    Türkiye ekonomisinin bir sıkıntısı var. Merak etmeyin, bugün büyüme rakamlarına filan takılacak değiliz. Türkiye'nin sıkıntısı, ekonomi alanında, işe nasıl başlanılacağının kimse tarafından bilinmiyor olmasıdır. Bu, küresel risk iştahının azalmaya başladığı, olası gelişmelerin bizim kontrolümüzde olmadığı bir dönemde son derece vahimdir. "Merkez Bankası faiz indirsin" demek politika filan değildir. Keşke olsa. Kolay olurdu. Merkez Bankası faiz indirirdi. Türkiye ekonomisi tempolu bir biçimde büyürdü. Memleket kurtulurdu. Son beş yılda göz göre göre yanlışlığı kanıtlanmış bir lafı yine ortaya atıp, oradan medet ummak olmayacak duaya amin demektir. Türkiye'deki programsızlık sıkıntısının dışavurumudur. Tehlikelidir. [Devamı]
    Asimetrik yavaşlamaya hazır mısınız?
    Güven Sak, Dr. 11 Eylül 2007
    Keşke dünya eskisi gibi olsaydı. Ekonomiler bu kadar birbirine bağlı olmasaydı. O vakit, şimdilerde rahat rahat arkamıza yaslanır ve çayımızı yudumlayarak gelişmeleri izlerdik. Ortadaki bizim değil onların krizi olduğu için huzur içinde, "Bak orada da olabiliyormuş" diye seyrimize bakardık. Ama bakınız durum öyle değil. Küçülen dünya böyle işte. Kazanın doğurduğuna inananın öldüğü fikrine de kendini alıştırmasında fayda var. Bu dönemin Türkiye ekonomisi için olası etkisini, "büyümede yavaşlama" olarak nitelemiştik. Peki ama nasıl bir yavaşlama? Eğer bir önlem alınmazsa, olacak olanın, nasıl bir şey olacağını merak ediyor musunuz? [Devamı]
    Maliye Bakanlığı, cep telefonu, KOBİ'ler ve Kerala balık pazarı
    Güven Sak, Dr. 09 Eylül 2007
    Evvelki gün Referans'ta haberdi. Ulaştırma Bakanlığı cep telefonu üzerindeki vergilerin indirilmesini istemişti. Konu son bakanlar kurulu toplantısında ele alınmıştı. Ancak bir uzlaşma sağlanamamıştı. Maliye Bakanlığı, cep telefonu vergilerindeki indirimin yol açacağı gelir kaybını öne sürerek, Ulaştırma Bakanlığı'nın önerisine karşı çıkmıştı. Böyle bir "hızlı okuma kursu" meali çıkarınca, Maliye Bakanlığı son derece haklı duruyor değil mi? Hani Woody Allen'ın o anekdotundaki gibi: "Hızlı okuma kurslarına gittim. Savaş ve Barış'ı okudum. Olay Rusya'da geçiyordu." İşte aynen böyle. [Devamı]
    Tüketici güvenindeki toparlanma
    Güven Sak, Dr. 07 Eylül 2007
    2001 krizi Türkiye için hayırlara vesile olmuştur. Onyılların makro ekonomik istikrarsızlık problemi çözülmüş, ekonomik büyümeye özel sektörün katkısı ilk kez bu kadar fazlalaşmıştır. Türkiye analistleri "tüketici güveni" kavramı ile tanışmışlardır. Tüketici tercihleri ekonomimizin performansı açısından önemli hale gelmiştir. Peki, bu güzel memleketin tüketicileri bu yılın başından beri kendilerini tedirgin mi hissetmektedirler? Rakamlara bakarsanız, "hayır". [Devamı]
    Maliyesiz mikro reform olmaz
    Güven Sak, Dr. 04 Eylül 2007
    2007 yılı siyasetin kendi önceliklerinin belirleyici olduğu bir yıl oldu. Bir çifte seçim yılıydı. Bu yıl kimse Türkiye ekonomisinin beklenen sıçramayı yapması için alınması gereken tedbirlerle ilgilenmedi. Bu yıl, Türkiye'nin iktisadi öncelikleri kimseyi ilgilendirmiyordu. Bu yıl, siyasetçinin seçim kazanmak için elinden geleni yapma yılıydı. Bütçe açısından bakıldığında da umutların düşük tutulması gereken bir yıldı 2007. Nitekim öyle oldu. Maliye Bakanlığımız geçen hafta yeni bir tasarruf genelgesi yayımlayarak "o dönem"in geride kaldığını ilan etti. Harcamacı bakanlıklara "Artık zaman kemer sıkma dönemi" dedi. Ne oldu şimdi her şey yoluna mı girdi? Müsaadenizle bugün 2007 yılının ilk altı ayına ait bütçe performansı rakamlarına bakarak kısa bir değerlendirme yapalım. [Devamı]
    Devletler komşularının ekonomisini kontrol ederse serbest piyasa olur mu
    Güven Sak, Dr. 01 Eylül 2007
    Bugünlerde finansal piyasalardaki eğilimlere bakınca insan "Allah sonumuzu hayır etsin" demekten kendisini alamıyor. Görünen o ki, insanlık tarihinin daha önceden bilmediği, haritası çıkarılmamış sularda seyir halindeyiz. Bireysel gayrimenkul kredileri ile ilgili problemler, bizim "Büyük Yatırımcı Yatırım Fonları" demeyi sevdiğimiz, hedge fonları gündemimize derinden yerleştirmişti. Bakın şimdilerde bir de etrafı bu kamu serveti fonları (Sovereign Wealth Funds-SWF) merakı sardı. Finansal piyasalardaki eğilimlerin dikkatle takip edilip, neler olup bittiğinin dikkatle izlenmesinde fayda var. İzlenmeli ki, ne tür etkilere ne tür tepkiler verilmekte olduğu açıklıkla görülebilsin. Öküz altında buzağı ararken daha dikkatli komplo teorileri üretilebilsin. Vallahi bu SWF işi incelikli [Devamı]
    Baskıcı kaynana tribi ve siyasette normalleşme
    Güven Sak, Dr. 31 Ağustos 2007
    Türkiye yeni bir dönemde. Bir aşamadan bir başka aşamaya geçti. Şimdi zaman, atılan her adımın hayırlı sonuçlara vesile olması için azami dikkat gösterme zamanı. Şimdi ortadaki durumdan, hayırlı vazifeler üretme zamanı. Tartışma zamanı artık bitti. Memleketin adım atılmasını bekleyen bir sürü meselesi ve hızlı çözümler üretmek için hiçbir özrü kalmamış olan bir yönetim kadrosu var. Artık dönüşüm sürecinin dizginlerini yakalayıp, yalpalamayı engelleme zamanı. Keşke tedirginlik katsayısı daha düşük bir ortam yaratabilseydik ama elimizdeki kadroların türetebildiği budur. Şimdi bu malzemeden çözüm üretmek hepimizin ortak görevidir. Şimdi zaman siyaseti normalleştirme zamanıdır. Ekonominin normalleşmeye devam etmesi için bu önkoşuldur. Bunun için ilk çözülmesi gereken mesele kimseni [Devamı]
    Kriz onların olabilir ama derdi hâlâ bizim
    Güven Sak, Dr. 28 Ağustos 2007
    CNBC-e'de sabah programlarında şirketlerimizin tasarladığı iş stratejileri acaba ne zaman gündemin tamamını işgal edecek? Çevre ülkelerdeki politik gelişmelerin Türkiye'den iş kadınları ve işadamları için ne tür fırsatlar yarattığını ne zaman tartışmaya başlayacağız? İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) kur ve faiz gelişmeleri ekseninden değil de şirketlerimizin performansı açısından ne zaman bakacağız? Hatta ne zaman yalnızca bu tür programları izler olacağız? [Devamı]
    Ölüm bonoları ve bebek patlaması kuşağı
    Güven Sak, Dr. 25 Ağustos 2007
    Aslında bu satırların yazarının konu ile ilk karşılaşması bir finans kitabından filan değildi. Hayat zaten böyledir. Olmadık yerden olmadık konu çıkar. Hikaye eski bir polisiyedeydi. (Acaba bir Sara Paretsky polisiyesi miydi? Doğrusu ya birden hatırlamak mümkün değil. Ama doğrusu ya, keyifli bir okumaydı. Zaten iyi polisiye her zaman için iyi romandır.) [Devamı]