Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Daha sallantılı bir döneme hazır mısınız
    Güven Sak, Dr. 21 Mart 2008
    Biz bu haftanın başında kısa bir süre için New York'taydık. Yalnızca pazartesi sabahı Amerikan televizyonlarına hızlıca bir bakabildik. Görmemek elde değildi. Eskiye göre bir fark vardı. Sabahın altı buçuğunda artık "finansal risklerden nasıl kaçınılır" konulu sabah sohbetçileri vardı. Sabah mavrası saatleri artık finansal sistemde olup bitenlerle alakalıydı. İlk sonuç herhalde ortada. Siz burada farkında olmayabilirsiniz ama onlar artık yalnızca bankacılık krizi ile yatıp kalkıyorlar. Sabahları oturup, "Bugün kaç kişi evlerini terk edip, çadırlara taşındı" sayımı yapıyorlar. Böyle bir ortamda "Yok canım, bu işi kolaylıkla atlatabiliriz" diye dolaşmak, mezarlıktan geçerken ıslık çalmaya benziyor. Dışarıda olup bitenler fena halde canımızı sıkacak gibi duruyor, haberiniz olsun. [Devamı]
    Geleceğe umutla bakmanın güçleştiği bir çağda geleceğe umutla bakmak üzerine notlar
    Güven Sak, Dr. 15 Mart 2008
    Sadun Aren bir iktisatçıydı ve hiç benim hocam olmadı. Hocalarımın hocasıydı. Ben onu daha çok kitaplarından ve ara sıra karşılaştığımız toplantılardan hatırlıyorum. Ve aklımda hep iyi anılar var. Bugün müsaadenizle Sadun Hoca'nın anılarından yola çıkıp iyimserlik üzerine, ülkemizde sol politika üzerine birkaç noktanın altını çizmek istiyorum. Sadun Hoca'nın anısına, bugün, pek severek kullandığım, kraliyet "biz"i ile bezeli üslubu da değiştirmekte fayda var sanırım. Onun hakkındaki yazıyı onun eşitlik idealine verdiği öneme bağlı olarak, farklı yazmakta fayda var. Yoksa hoca bozulabilir. Eşitlik ideali soldur. Sadun Hoca'nın anılarını bilmem okudunuz mu? "Puslu Camın Arkasından" Haziran 2006'da İmge Kitabevi'nden çıkmıştı. Benim gibi, hocanın derslerine yetişememiş olanların, [Devamı]
    Düşünülmeyenleri düşünmenin zamanı artık geliyor mu
    Güven Sak, Dr. 14 Mart 2008
    Yok canım, Türkiye ekonomisinden bahsetmiyoruz. Orada işler tıkırında. Biz 12 Mart'ta IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky'nin yaptığı konuşmadan bahsediyoruz. Problemler bizim burada değil. Oralarda. Onun için daha önce düşünülmeyenleri düşünmesi gerekenlerde orada. Bizim buralarda düşünmek filan gerekmiyor çünkü iki aşamalı veri serisi revizyonu bir ekonomik programdan daha fazlasını elde etmemize yol açmış. Evvelki gün ekonomiden sorumlu bakanlarımız öyle söyledi. Pek de neşeli duruyorlardı. Müsaadenizle bugün burası ve orası arasındaki ciddiyet farkı üzerinde duralım. İnsan buralarda olup bitenlere bakınca, "acaba problemlerden yakınan işadamlarımızı bir an önce, çok geç olmadan, oraya mı göndersek?" diye düşünmeden edemiyor. Malum talimat oradan gelince akan sular dur [Devamı]
    Bu MEB ile rekabet gücümüzü artırmamız mümkün değildir
    Güven Sak, Dr. 08 Mart 2008
    OECD 2000'den beri her 3 yılda bir, farklı ülkelerden seçilen, 15 yaşındaki yaklaşık 400 bin öğrenciyi bir teste tabi tutmaktadır. Türkiye 2003 ve 2006'da yaklaşık 5000 öğrenci ile bu testlere katıldı ve sonuçlar hiç de iyi değil. [Devamı]
    Tüketiciler rahatsız da şirketlerimiz huzurlu mu
    Güven Sak, Dr. 07 Mart 2008
    Salı günü "Türkiye'de bir rahatsızlık olduğu ortada. Rakamlar öyle gösteriyor" demiştik. Şahit olarak da CNBC-e tüketici güven endeksine bakmıştık. O sabah o endeksin Şubat 2008 rakamı açıklanmıştı. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayımladığı bir tüketici güven endeksi de var. CNBC-e endeksine inanmayanlar, TCMB-TÜİK endeksine bakabilir. Onun en son Ocak 2008'i açıklanmıştı. Şubat 2008'i de yakında açıklanır. Eğilim aynı eğilim, başlık aynı başlık: "Genç tüketiciler rahatsızdır efendim". [Devamı]
    'Genç tüketiciler' hangi krizden rahatsız
    Güven Sak, Dr. 04 Mart 2008
    Türkiye'de bir rahatsızlık olduğu ortada. Rakamlar bunu açıklıkla gösteriyor. Hep "genç subaylar" ya da "genç siviller" rahatsız olacak değil ya. Bu kez de tüketiciler bir bütün olarak rahatsız görünüyor. Tüketiciler rahatsız ise "piyasada para dönmeyecek" demektir. Bugün tüketici güven ve de eğilim anketlerinde gözlemlenen etki, dalga dalga büyüyecektir. Geçen hafta sizlere Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya'daki rahatsızlığı anlatmıştık. Televizyon üreticilerimizin rahatsızlığının altını çizmiştik. Buyurun bugün, daha geniş, etkisi dalga dalga diğer sektörlere yayılacak bir grubun rahatsızlığını dikkatlerinize sunuyoruz. Diğer "genç"leri bilmeyiz ama genç tüketicilerin rahatsızlığının bu ekonominin performansı açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Gelin bugün biraz bu konuya b [Devamı]
    Yoksa bu muhasebe kuralları, krizi daha da derinleştiriyor mu
    Güven Sak, Dr. 01 Mart 2008
    Artan malumat akışı dönemler arasında fazladan dalgalanmaya sebep oluyor mu? İlginç bir dönem değil mi? Bu aralar daha çok malumat ediniyoruz. Ama fazladan malumat edindikçe daha çok bilmiyoruz. [Devamı]
    Yoksa bankacılık krizi Türkiye'yi etkilemeye mi başladı
    Güven Sak, Dr. 29 Şubat 2008
    Kahramanmaraş'ta iplik üreticileri dertli mi dertli. Daha geçenlerde "Üzerine türban bağlayıp, bu fabrikaları kapatacağız" sözleri gazetelerdeydi. Aynı durum Gaziantep'teki tekstil üreticileri için de geçerli. İplik fabrikaları ise zaten kapandı. Orada da fazla kalmayın, gidin Malatya'ya. Geçen haftalarda Malatya'da tekstilin duayenlerinden Mahmut Çalık'ın Sayın Başbakan'a mektubu ortalardaydı. Doğu yeter diyorsanız, gelin Batı'ya. Bakın televizyon sektörünün haline. Profilo Telra, Vestel ve Beko'nun bilançolarına. Her yerde aynı söz. Herkes söz birliği etmişçesine işçi çıkarmaktan, işletmeleri kapamaktan söz ediyor. Ne oluyor? Dünyada herkes "gelir akımı sigortalama şirketleri"ne (monoline insurers) yönelik kurtarma operasyonu acaba sonuç verecek mi diye beklerken küresel kriz [Devamı]
    Bankacılık krizinden kurtarma operasyonu sinyalleri mi
    Güven Sak, Dr. 26 Şubat 2008
    Geçen cumartesi Amerikan New York Times (NYT) gazetesinde ilginç bir haber vardı. Habere göre Bank of America başkanlığında bankacılık lobisi elinde yeni bir planla Washington'da dolaşmaya başlamıştı. Buna göre Kongre bir "Ev Sahiplerini Koruma Şirketi (Fonu)" (Federal Homeowners Protection Corporation) oluşturacaktı. Bu federal şirket banka bilançolarında yer alan kötü bireysel gayrimenkul kredilerini yüksek bir iskonto oranı ile satın alacaktı. Böylece büyüklüğünün 739 milyar ABD Doları olduğu tahmin edilen şaibeli kredi portföyünü banka bilançolarından çıkarmak için bir yol tasarlanacaktı. Önümüzdeki beş yıl içinde güç duruma düşmesi beklenen milyonlarca ev sahibi "Ev Sahiplerini Koruma Şirketi" tarafından desteklenecek, kredileri yeniden yapılandırılacaktı. Haberi yazan, "d [Devamı]
    Challenger nasıl düştüyse, bankacılık krizi de öyle çıktı
    Güven Sak, Dr. 23 Şubat 2008
    Uluslararası bankacılık krizi, finansal piyasaların giderek karmaşıklaşan ve de etkinleşen işleyişinden kaynaklanan bir 'normal kaza'dır. Challenger uzay mekiğini düşüren nasıl bir 'normal kaza' ise bankacılık krizi kazası da öyledir. [Devamı]