Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    187 numaralı otobüs nasıl Stalin'e boyandı?
    Güven Sak, Dr. 12 Haziran 2010
    Aynı bizim buralarda olduğu gibi Rusya'da da şehiriçi ulaşımda kullanılan otobüslerin üzerine kocaman reklam panoları yerleştiriliyor. Eski Leningrad şimdilerin Saint Petersburg kenti sakinleri de otobüs üzeri reklam resimlerine alışkın. Ama herhalde kimse üzerinde Joseph Stalin resmi olanını görmemişti. Buyurun bakalım şimdi gördüler. İlk kez Mayıs 2010'da gördüler. Gerçi ilk günün akşamı biri ya da birileri Stalin'in resmini beyaza boyayıp kapattı ama ertesi gün 187 numaralı otobüs yine üzerinde Joseph Stalin reklamı ile seferdeydi. Ben işte ondan sonra merak ettim. Bu bazı yerlerde mi böyleydi? Yoksa çok daha genel bir eğilim mi söz konusuydu? Ortadaki veriler pek garipti: Yalnızca Saint Petersburg'ta değil, Moskova'da da. Yalnızca Rusya'da değil, Ukrayna'da, Yakutistan'da da [Devamı]
    Peki, bu euronun hali nice olur
    Güven Sak, Dr. 10 Haziran 2010
    Avrupalılarla Amerikalılar arasındaki fark nedir? Öyle insani farklardan bahsetmiyorum. Herhangi bir işi konuşmak için bir toplantıya katıldığınızı düşünün. Avrupalılarla yapılan toplantı ile Amerikalılarla yapılan toplantı arasında ne fark vardır? Ben, kendi hesabıma, öyle derin bir tecrübeye filan sahip olduğumu zannetmiyorum. Ama bakın bu soruya bir cevabım var: Ben Amerikalılarla yapılan her toplantıdan cevabını aradığım soruya somut bir cevap alarak ayrılmışımdır. Kıtadan birileriyle toplantıdan ayrılırken ise hep karışık duygular içinde olmuşumdur. Hem bir cevap almış hem de alamamış gibi iki arada bir derede bir havada kalmışımdır. Birinde açık konuşulurken diğerinde hep konuşulmamıştır. Avrupalılarla sohbet kafamı aydınlatacağına hep daha da karıştırmıştır. Neden bilmem [Devamı]
    Tempolu büyüme için yeni-normali anlamak
    Güven Sak, Dr. 08 Haziran 2010
    Finansal piyasalarda sinirler gergin. Delil isteyen geçen haftaya bakabilir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) istihdam verileri, toparlanmanın göründüğü kadar dahi güçlü olmadığını gösterdi. Macaristan'ın yeni hükümeti, seçim vaatlerini niye tutamayacağını anlatırken "enkaz devraldık" diyeceğine "Yunanistan gibi olabiliriz" deyince herkes kurulmuş zemberek gibi havaya sıçrayıverdi. G20 toplantısında halen yeni-normalin ne olduğu konusunda bir fikir birliği olmadığı bir kez daha teyit edilmiş oldu. O da üzücü elbette. 'Yeni-normal'in eskinin normali gibi olmayacağı konusunda geniş bir fikir birliği hâlâ kurulamadı. Teşhis konusunda bir birlik olmayınca tedavi konusunda da bir fikir birliği olmuyor. Piyasalar, düşman arazisinde operasyona çıkmış gerilla birliğinin ruh halinde. Pe [Devamı]
    Starbucks, Yasak Şehir'den nasıl kovuldu
    Güven Sak, Dr. 05 Haziran 2010
    Bendeniz bugünlerde yine memleketin gündeminden sıkıldım. Kafasını dinlemek isteyen başkaları da varsa, sizi şöyle bir kenara alayım, lütfen. Bugün size şöyle Seinfeld tadında, hiçbir şey üzerine bir yazı yazabilir miyim? Gelin bir deneyelim. Çin'in başkenti Beijing'deki Yasak Şehir'de (Forbidden City) vaktiyle bir Starbucks kahvecisi olduğunu biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Önce 2000 yılında açılmış ve sonra 2007 yılında kapanmış. Hem de neden kapanmış? Bir internet blog'unda başlatılan "Tarihimizi kirletiyorlar" kampanyası ile birlikte, birden büyüyen bir kamuoyu tepkisi nedeniyle Yasak Şehir Starbucks şubesi kapanmak zorunda kalmış. Nerede? İnternetin bile sıkı baskı altında tutulduğu, daha geçenlerde 'Google' şirketinin ülkeyi terk etme kararı aldığı Çin'de, internet blog [Devamı]
    Retoriğe değil, neticeye bakmak lazım
    Güven Sak, Dr. 03 Haziran 2010
    İsrail'in açık denizde silahsız sivilleri taşıyan bir gemiler topluluğuna karşı gerçekleştirdiği müdahale; hele hele, bu müdahale neticesinde, dokuz sivilin hayatını kaybetmesi, bu arada bunlardan dördünün de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması son derece sinir bozucudur. Kahredicidir. Elbette kınanmalıdır. Diplomatik ifadesiyle "orantısız güç kullanımı"ya da geçenlerde katıldığım Birleşmiş Milletler Filistin'in Vazgeçilmez Hakları Komisyonu'nda konuşmacı olan Barones Tonge'un ifadesiyle söylersek, tam da, o orantısız güç kullanımı ifadesinin hep maskelemeye çalıştığı, "vahşi bir saldırı" söz konusudur. Bize ait olanlar buraya geri dönmekte olduğuna göre, şimdi yapılması gereken öncelikle ne olup bittiğini anlamaya çalışmaktır. Onu anlamalıyız ki, "yahu, o gemi orada ne arıyor [Devamı]
    Solcu Lula'nın Tahran'da ne işi var
    Güven Sak, Dr. 29 Mayıs 2010
    Yoksa sağcı Erdoğan'ın Tahran'da ne aradığı herhalde açık olmalı. Öyle değil mi, efendim? Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geçici üyelerinden biri. Üstelik NATO üyesi bir ülke. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, üstüne üstlük, İran'ın da komşusu. Şimdi bu şartlar altında, yanı başımızda bela varken, Tayyip Bey Tahran'a gitmeyip de nereye gidecek? Solcu Lula'nın Tahran'da ne aradığını sorgulayabilirsiniz. Ama Tayyip Erdoğan'ın oradaki varlığını galiba sorgulamamak gerekir. Gelin bakın neden öyle gerekir? Tahran'da olup biteni bir de benden dinlemek isteyenleri aşağıya bekleriz efendim. Türkiye, İran sınırı yüzyıllardır değişmedi. Neden değişmedi? Bir dostluk ve barış sınırı olduğu için mi? Yok canım, ülkeler arasında öyle şeyler dün de olmazdı, bugün de yok. Türkiye-İr [Devamı]
    Yorgunluk dönemine hazır mısınız
    Güven Sak, Dr. 25 Mayıs 2010
    Yunanistan krizinin kafamıza kakması gereken gerçek şudur: Almanya'daki Kuzey Ren-Westfalya eyaleti seçimleri nedeniyle Alman Başbakanı Angela Merkel yeterince hızlı davranmadığı için Yunanistan krizi kontrolden çıkmıştır. Siyaset, Almanya'daki bir eyaletteki seçmen davranışlarını temel öncelik haline getirmiş olduğu için bütün bir yerkürede finansal piyasalar dalgalanmaya başlamıştır. Az bir maliyetle atlatılabilecek, yerel ölçekte sınırlandırılabilecek bir yangın, siyasi mülahazalar müdahaleyi geciktirdiği ve de bu nedenle alınması gereken tedbirler alınamadığı için bütün bir kıtayı sarmıştır. Buradan çıkarılması gereken dersin farkında mısınız? Siyaset, ekonomi için artık, birincil derecede önemli kabul edilecektir. Siyaset, önümüzdeki dönemde, iktisadi karar alıcılar açısın [Devamı]
    Okul önlüğünüzü sever miydiniz
    Güven Sak, Dr. 22 Mayıs 2010
    Doğrusu ya, benim ilkokul yıllarındaki okul önlüğümle ilgili iyi ya da kötü bir anım yok. Sizin var mıdır? "İlkokulda giyerdik işte" diye hatırlıyorum. Hiç öyle "aman, yine bunu mu giyeceğim" diye hayıflandığımı hatırlamıyorum. Hatta iyiydi bile, her sabah ne giyeceğiniz belliydi. Bu aralarda benzer bir biçimde dolaşıyorum galiba. Hep aynı blazer ceket, aynı tür gömlek ve de pantolon. Bu arada aynı marka ayakkabı. Bir kere fevkalade rahat oluyor. Hep o okul önlüğünden kalma bir alışkanlık gibi duruyor. Geçenlerde "Milli Eğitim Bakanlığı okullarda kıyafet serbestisi getirecek" haberini işte bu ruh hali içinde okudum. Sonra da geldi bir merak: Benim için bir problem olmamıştı, ama acaba bu okul önlüğü alışkanlığı bir tek bizim memlekete mi özgüydü? Neydi o öyle, bir nevi, tek tip [Devamı]
    Yunanistan borç takasına ne zaman gider
    Güven Sak, Dr. 20 Mayıs 2010
    Yunanistan'da kamu maliyesinin problemli olduğunu zaten bilmiyor muyduk? Biliyorduk. Peki, ne oldu da, ortalık şimdi karıştı da daha önce karışmadı? Bugünlerde Avrupa'nın üzerinde dolaşmaya başlayan kamu borcu hayaletini neden bugünlerde fark ettik? Dikkat ediyor musunuz, esasen, ortadaki risklerde bir artış olmuyor. Risk tahammülü azalıyor. Bilançolarda birdenbire riske karşı duyarlılık artıyor. Peki, ama nasıl oluyor da, oluyor? Düne kadar hiç kimsenin gözünü kırpmadan taşıyabildiği riskler neden birden taşınamaz hale geliveriyor? Bu soruyu tatmin edici bir biçimde yanıtlamadan, Yunanistan krizinin Brady Planı benzeri bir borç takası olmadan çözülemeyeceği tartışmasına girmek galiba zorlaşıyor. İsterseniz önce bir soruya bakalım, ondan sonra da geçen hafta açtığımız Brady Pla [Devamı]
    Ivan Prado İsrail'e neden giremedi?
    Güven Sak, Dr. 15 Mayıs 2010
    Haber geçen hafta İsrail'in Haaretz gazetesindeydi. Buna göre İspanyol Ivan Prado, Ben Gurion Havaalanı'ndan geri çevrilmişti. Ivan Prado, habere göre, İspanya'nın ünlü palyaçolarından biriydi. Amacı ise zaten İsrail'de dolaşmak filan değildi. Prado, Filistin'in başkenti Ramallah'a gitmek istiyordu. Ramallah'ta bir Uluslararası Palyaçolar Konferansı düzenlemek niyetindeydi. Bu amaçla ilgililerle görüşecekti. İnternet sitelerinde konuyla ilgili yorumlar muhtelifti: Bir taraftan 'etrafta bu kadar palyaço varken, bir tanesinin daha İsrail'e ve Ramallah'a girmesinin engelleniyor olması' trajik bulunuyordu. Öte yandan ise Prado'nun anti-İsrail görüşlerine dikkat çekiliyordu. Bulabildiklerim ise hep İsrail kaynaklı internet siteleriydi, onu da ifade edeyim. Arapların bu konuyla ilgil [Devamı]