Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Politika belirsizliği toparlanma süreci için kötüdür
    Güven Sak, Dr. 13 Temmuz 2010
    Politika belirsizliği (policy uncertainty) olması için ille de siyasi belirsizlik (political uncertainty) olması gerekmez. Siyasi belirsizlik kimin hükümet edeceğinin tam olarak belli olmaması demektir. Politika belirsizliği ise kimin hükümet edeceği belli olsa bile, hükümetin nasıl bir politika izleyeceğinin bir türlü belli olmaması demektir. Ya da hükümet politikasının sürekli bir öngörülemez değişim içinde olmasıdır. (Bu bir yerden tanıdık geliyor mu?) Ben içinde bulunduğumuz ortamda, etraftaki yoğun politika belirsizliği atmosferinin iktisadi toparlanma sürecini giderek zorlaştırmakta olduğunu düşünmeye başladım. Geçenlerde General Electric firmasının yöneticisi Jeffrey Immelt'in Amerikan hükümetinden şikâyetlerini de dinleyince, bari neler düşündüğümü bir kenara not edeyim [Devamı]
    Haiti'ye yardımda birinciliği Hugo Chavez aldı
    Güven Sak, Dr. 10 Temmuz 2010
    Haiti, bu yılın Ocak ayındaki depremle birlikte dünya gündemine yerleşti. Haiti'ye yardımda birinciliği ise Venezuela aldı. Venezuela Cumhurbaşkanı'na her şeyi diyebilirsiniz ama herhalde sözünün eri olmadığını iddia edemezsiniz artık. Chavez depremin hemen ertesinde düzenlenen uluslararası toplantıda en büyük miktarda hibeyi vermeyi vaat etmişti. Bu aralar ise, sözünü en çok Chavez'in tuttuğu açıklandı. Chavez neden birinciliği kimseye bırakmadı? Nedir bu Haiti merakı? Haiti'nin dünyada bir ilki gerçekleştirdiğini biliyor muydunuz? Bugünün konusu Haiti'dir, efendim. Merak edenleri aşağıya bekleriz. Haiti, Karayipler'de Hispaniola adasını Dominik Cumhuriyeti ile paylaşan bir ülke. Karayipler ise ıssız ada karikatürlerine mekan sağlayan, tek ağaçlı adalarla dolu bir deniz. Kuzey [Devamı]
    Türkiye'nin ruh ikizi Meksika'dır
    Güven Sak, Dr. 08 Temmuz 2010
    Hiç son günlerde Meksika ekonomisine doğru bir baktınız mı? Geçenlerde ABD'nin başkenti Washington, D.C'de düzenlenen bir toplantıda adı sıkça geçince ben merak edip şöyle bir bakmaya başladım. Bundan sonrası için, "G20'de ne yapalım?" diye merak edenlerin Meksika ile istişare mekanizmalarını geliştirmelerinde fayda vardır. Brezilya ve Kore, bizden bir sınıf ileridedir. Türkiye ile öyle doğrudan karşılaştırılamaz. Türkiye'nin ruh ikizi galiba Meksika'dır. Gelin bakın, neden öyledir. Merak edenleri, aşağıya bekleriz, efendim. Türkiye, 1996'da Avrupa Birliği (AB) ile uzun müzakerelerden sonra Gümrük Birliği Anlaşması'nı imzaladı. Meksika ise, yine uzun müzakereler neticesinde, 1994'te Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA) Anlaşması'nı imzalamıştı. Türkiye, Gümrük Birliği A [Devamı]
    İran konusunda Türkiye neden ofsayta düştü
    Güven Sak, Dr. 06 Temmuz 2010
    Aslında fikir Türkiye'ye ya da Brezilya'ya ait değildi. Bunu, bir süre önce yazdığımı hatırlıyorum. Fikir, o vakitler, Atom Enerjisi Komisyonu başkanlığını yürütmekte olan Mısırlı Muhammed El Baradey'e aitti. Baradey bugünlerde Mısır devlet başkanlığı seçimleri için ülkesinde gündemde ama bu arada eski görevini de bıraktı. Şimdi o hüsnü mübarek için bir problem olma yolunda ilerliyor. İlk Baradey, galiba Ekim 2009 gibi, bu nükleer takas konusunu ortaya atmıştı. Amacı ise meseleyi çözmek değil, taraflar arasında güven artırıcı bir süreci devreye sokmaktı. Sonra Türkiye ve Brezilya durumdan vazife çıkardılar. Boru mu, onlar da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geçici de olsa üyeleriydiler. "Biz bu işi yaparız" dediler. Devreye girdiler. İran'la anlaşmayı başardılar. Ama Bir [Devamı]
    Elektrikte fiyat indiriminden neden vazgeçildi
    Güven Sak, Dr. 03 Temmuz 2010
    Geçen hafta pek eğlenceliydi. Elektrik fiyatları önce bir indirildi. Sonra ertesi gün fiyat indirimi geri çekildi. Sonra da elektrik fiyatları zamlandı. Enerji Bakanımız, "Sanırım süreç ihmal edildi" dedi, gazetelere göre. Sizce ne oldu? Siz de hemen "Bu ne laubalilik" mi dediniz? Doğrusu ya ben önce öyle dedim. Ama sonra merak edip bir baktım. Şimdi öyle düşünmüyorum. Gelin bakın nasıl düşünüyorum? Merak edenleri aşağıya beklerim efendim. Önce aklımdakini hemen bir söyleyeyim: Elektrikte fiyat indiriminin geri çekilmesi hayırlı bir gelişmedir. Bu yıl, Allah'ın izniyle başlayacağımız, nasıl uygulanacağını bilmediğimiz bir biçimde başlayacağımız kurallı Maliye politikası süreci için hayırlı bir haberdir. Evet, bu şerden doğan bir hayır olmuştur. Başlangıçta bir hata yapılmış, son [Devamı]
    Genelkurmay başkanı neden kamu borcuna dikkat çekti
    Güven Sak, Dr. 29 Haziran 2010
    Yok canım, bizimki değil. Bizim buralarda şimdilerde genelkurmay başkanlarının kendi uzmanlık alanlarında aldıkları kararlar bile medyada "Canım olur mu şimdi bu?" tadında ele alınıyor. Ama benim derdim askerlikle ilgili değil. Bu yazının konusu Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Genelkurmay Başkanı Amiral Mike Mullen'dır. Ve üzerinde daha geçen hafta konuştuğu konu ise ABD borç stokunun büyüklüğü meselesidir. Şimdiki projeksiyonlara göre ABD borç stoku, 2015 yılında yaklaşık iki katına çıkarak ABD milli gelirinin yüzde 75'i olacaktır. Amiral Mullen, bu çerçevede, ABD kamu maliyesinin bir ulusal güvenlik riski oluşturduğunu söylüyordu geçenlerde. Ama zaten bunu daha önce şubat ayı gibi Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da söylemişti. Aslında konuştukları konu, Başkan Obama'nın ye [Devamı]
    Haram sevap oldu sevap haramdır
    Güven Sak, Dr. 26 Haziran 2010
    Nâzım Hikmet'in 'Kıyamet Sureleri'ni hatırlıyor musunuz? Hani şu "Çok alametler belirdi, vakit tamamdır/Haram sevap oldu, sevap haramdır/.../Alametler belirdi, kıyamet alametleridir" diyen o güzelim şiiri? Şimdilerde iktisadi sistemimiz benzer bir sürecin içinden geçiyor. Bunu fark edememenin ben önemli bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Krizin başında değişeni anlamakta gecikmiştik. Bedeli ağır oldu. Şimdi değişeni takip edemezsek yine sanki yazık olacak gibi geliyor bana. İşte bakın o yüzden bunu yazıyorum. Kanada'daki G20 toplantısına doğru giderken yerkürenin farklı yerlerinden farklı farklı mesajlar geliyor. Çin'den gelen haber bizim buralarda pek ilgiyle karşılandı. Halbuki o daha çok Batılıları ilgilendiriyordu. Biz acaba dünyayı hep Batı medyasının gözünden mi izliyoruz [Devamı]
    Yunanistan, AB'nin hazımsızlık probleminin simgesidir
    Güven Sak, Dr. 24 Haziran 2010
    Avrupa'nın problemi hâlâ devam ediyor. Devam ettikçe de nitelik değiştiriyor. Evvelki gün konu BNP Paribas ile alakalıydı. Kredi değerliliği notu aşağı gidince herkesin yüreği hopladı. Böylece Avrupa'da artık konunun esasına gelmiş gibi duruyoruz: Committee of European Banking Supervisors (CEBS), yani Avrupa Bankacılık Düzenleme ve Denetim Kurulları Komitesi, yani Avrupa'nın BDDK'sı bir nevi, 25 adet bankanın stresini ölçüp yayımlayacakmış. Bunu en son Ekim 2009'da yapmış, şimdi yine yapacakmış. İspanya, kendi bankaları için benzer bir testi yayımlayacağını zaten açıklamıştı. Şimdi bekleyin CEBS'nin "Avrupa'nın banka bilançoları ne kadar yük altında" çalışmasının yalnızca 25 bankayı değil herkesi kapsamasını. Wolfgang Münchau, bu hafta tam da bunu yazıyordu Financial Times'ta. N [Devamı]
    Bu kazadan sonra petrol fiyatlarına ne olur?
    Güven Sak, Dr. 22 Haziran 2010
    Biz burada bir taraftan kendi dertlerimizle kavrulurken öte yandan kendi derdimizin ABD'nin de en birinci meselesi olduğunu düşünüyor olabiliriz. Hayal kurmayalım lütfen. Bu günlerde ABD'nin en birinci meselesi, Meksika Körfezi'ndeki derin deniz kuyusundan sızan petrol meselesidir. Hadise yaklaşık 2 aydır devam etmektedir. Bu günlerde Beyaz Saray yalnızca bu meseleyle ilgileniyor. Şimdi diyeceksiniz ki "Bize ne? Çevre felaketi kötüdür ama hadise bizi doğrudan ilgilendirmez". Size öyle geliyor. Ben önce "Canım işte, İstanbul depremi ile Erzincan depremi arasındaki fark herhalde. 'Dil, ağrıyan dişe gider' misali medya da zararı başına gelince yazar" diye düşünmüştüm. Ama kazın ayağı öyle değilmiş. Beyaz Saray'ın hadise ile bu kadar yakından ilgileniyor olması, ortadaki kamuoyu tepkisinin şid [Devamı]
    Tek ülkede kemer sıkmak ile her yerde kemer sıkmak aynı mıdır
    Güven Sak, Dr. 15 Haziran 2010
    Bugünlerde uluslararası iktisat camiasında ciddi bir tartışma var. Bilmem izliyor musunuz? Bir yanda Raghuram Rajan gibi Chicago ekolünden gelenler var. Öte yanda ise Paul Krugman gibi düşünenler. Avrupa'da olup bitenlere bakıldığında, bir yanda "kemerleri sıkalım, abiler" yaklaşımında olanlar. Öte yanda ise, "herkes kemerleri sıkarsa, büyüme nice olur. o vakit, bu borç stokları nasıl görünür" diye fena halde meraklananlar. Bir yanda Almanya, Yunanistan, Portekiz, İspanya, İrlanda, İtalya hükümetleri, öte yanda ise Amerika Birleşik Devletleri ve galiba Fransa. Akıllardaki soru ise galiba tam da başlıkta yer alan soru: "Tek ülkede kemer sıkmak ile dünyanın en büyük ekonomisinde kemer sıkmak aynı şey midir?" Hayır değildir. Yeni-normal, eskinin normali gibi alışıldık bir dönem mi [Devamı]