Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Seul'de kendimi çok ezik hissettim
    Güven Sak, Dr. 23 Mart 2012
    Bugünlerde İstinye Park'a bakarak övünenler varsa Seul'ün tamamı İstinye Park gibi tasarlanmış. Ben birkaç gündür Güney Kore’nin başkenti Seul’deydim. Buraya ilk kez geldim. Havaalanından otelinize doğru giderken, yolda, nasıl bir ülkede olduğunuzu anlıyorsunuz. Uygarlık sınırları dahilinde bir yere mi düştünüz, yoksa bir mahrumiyet bölgesinde misiniz hemen belli oluyor. Seul’ü uygarlığımızın sınırlarının tam ortasında buldum. Uygar bir ülke, hemen daha sokağından belli oluyor. Gelin bakın nasıl belli oluyor... Birinci test, Blackberry’yi açınca daha havaalanından belli oluyor. Birdenbire Blackberry’niz elektronik postalarınızı mırıl mırıl almaya başlarsa uygarlık testinin ilk aşaması tamamlanıyor. Postalar geliyorsa uygarlığımızın sınırları içinde yer alıyorsunuz. Ben size söyle [Devamı]
    Anadolu, Gümrük Birliği'ne girememiştir
    Güven Sak, Dr. 20 Mart 2012
    Memleketin doğu ve güneydoğusunun müşterisi Avrupa değil Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dır. Türkiye, kağıt üzerinde, bir bütün olarak, Gümrük Birliği’ne (GB) girmiştir. Hukuki olarak bakıldığında, Anadolu elbette GB kapsamındadır. Ama gelin görün ki, Anadolu’nun yeni gelişen sanayi merkezlerinin esas müşterisi Avrupa değildir. Neden böyle olduğunu TOBB Yönetim Kurulu üyesi ve Kayseri Sanayi Odası Başkanı Sayın Mustafa Boydak Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde pek güzel anlatmıştır: Türkiye’de iç ulaştırma maliyetleri son derece yüksektir. Öyle böyle değil, son derece yüksektir. Anadolu, Avrupa pazarına uzak kaldığı için, GB’nin getirdiği imkânlardan yeterince yararlanamamaktadır. Anadolu’nun GB’ne girememiş olmasının nedeni, Avrupa’nın Anadolu’yu bir üretim merkezi olarak dışlamasından kayna [Devamı]
    Arbede sırasında eğitime ne oldu?
    Güven Sak, Dr. 16 Mart 2012
    Çıkan arbede sırasında eğitimin başına ne geldiğini görebildiniz mi? Komisyondan geçen tasarının son halini anlayabildiniz mi? Geçen hafta milletin vekilleri Meclis’teki komisyon toplantısında birbirine giriştiğinde ne olup bittiğini siz anladınız mı? Çıkan arbede sırasında eğitimin başına ne geldiğini görebildiniz mi? Komisyondan geçen tasarının son halini anlayabildiniz mi? Ben bir süredir anlamaya çalışıyorum. Basınımız pek hoştu. Salonu kaç kişinin işgal ettiği, kimlerin konuşturulmadığı, yere düşenin kaç tekme yediği, komisyon başkanının kafasına ne atıldığı filan vardı. Ama gelin görün ki, arbede sırasında Meclis’ten neyin geçtiği yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Sayın Emin Zararsız bana karşılaştırmalı bir metin gönderdi de okuyabildim. Şimdi benim anladığım şudur: [Devamı]
    Millet ve vekilleri neden böyledir?
    Güven Sak, Dr. 13 Mart 2012
    Millet, Antalya'da, her konuyu tartışırken, vekilleri, Ankara'da, birbirlerini nasıl yumruklayabiliyor? Pazar günü Antal-ya’daydım. Anayasa Platformu’nun Türkiye Konuşuyor adı altında düzenlediği Anayasa Vatandaş Toplantıları’nın yedincisindeydim. Anayasa Vatandaş Toplantıları’nın ilki projenin pilotu olarak Ankara’da yapıldı. Daha sonra Konya ve Edirne toplantıları, yöntemin işlediğini gösterdi. Diyarbakır’da vites yükselttik. İzmir muhteşemdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara’da yalnızca kadın katılımcıların olduğu bir Anayasa Vatandaş Toplantısı yaptık. En sonuncusu Antalya’daydı. Gözümle gördüm: Millet, aklınıza gelebilecek her konuyu, sinirlense bile, inanılmaz bir olgunlukla tartıştı. Daha önce de, diğer illerde tartışmışlardı. Halbuki o arada, Ankara’da, milletin veki [Devamı]
    Diş hekimi göstergesi, Zagor göstergesi
    Güven Sak, Dr. 10 Mart 2012
    İlk olarak Mart başında, CNBC’nin sabah programında duyduk. Wall Street muhabiri Kelly Evans Amerika’da işgücü piyasasındaki olumlu sinyallerden bahsediyordu. Amerikan ekonomisi garip bir dönemden geçmektedir. [Devamı]
    4+4+4 adil değildir
    Güven Sak, Dr. 09 Mart 2012
    Çalışmalara göre, çocukları, erken yaşta, başarılarına göre birbirinden ayıran bir eğitim sistemi tasarlamak adil değildir. Almanya’nın 4+6+2 zorunlu eğitim sistemi adil değildi. 2000 yılından beri tam da o nedenle bir dizi değişiklik yapılıyor. 4+4+4 eğitim sistemi de adil olmayacaktır. Eğitim sistemi, yoksulların çocuklarını yoksul olmak zorunda bırakmamalıdır. Almanya’daki öyleydi. Gelin açıklıkla adını koyayım, yapılan çalışmalara göre, çocukları, erken yaşta, başarılarına göre birbirinden ayıran bir eğitim sistemi tasarlamak adil değildir. Eğitimde fırsat eşitliğine de aykırıdır. Eğitimle gelmesi gereken fırsat eşitliğine de aykırıdır. Alman eğitim sisteminde 2000 yılından bugüne yapılan reformlara böyle bakılmalıdır. Ben oradaki reform çalışmalarının Türkiye için de son der [Devamı]
    Bize çılgın değil, akıllı projeler lazım
    Güven Sak, Dr. 06 Mart 2012
    Revizyonda selamet vardır. Çılgın değil akıllı projeler devrindeyiz. Artık kaybedeceğimiz çok şey var. Sinop’un kadim projesi yine hortladı. Evvelki günkü gazete haberlerine göre, Sinop Valiliği, Boztepe Burnu’nu bir ada haline getirecekmiş. Diyeceksiniz ki, getirip de ne yapacakmış? Benim haberlerden anladığım, sonra da bir köprü vasıtasıyla yeni yaptıkları adayı tekrar anakaraya bağlayacaklarmış. “Madem yeniden bağlayacaksın, o vakit niye koparıyorsun?” diyebilirsiniz. Ben şimdi demeyeyim. Onun yerine şöyle diyeyim: Bu memlekette en zor iş öncelikleri belirlemektir. Sinop’un ‘çılgın’ yani hesapsız projesi budur. Bana kalırsa zorunlu eğitim süresini on iki yıla çıkarma hamlesi de çılgın projeler listesine dahil edilebilir. Ben, sekiz yıllık zorunlu eğitim süresini, on iki yıla çıkarma ham [Devamı]
    Bu hâlâ eğitim reformu teklifi değildir
    Güven Sak, Dr. 02 Mart 2012
    Yapısal sorunlara yapısal çözümler bulmak ve de karnından konuşmayı bırakmak gerekir. Bu hafta, Ankara’ya yıllardır yağmadığı kadar kar yağdı. Kar yağışının başladığı salı günü, ben TBMM’deydim. Milli Eğitim ve Kültür Alt Komisyonu, sivil toplum kuruluşlarının ‘İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ hakkında neler düşündüğünü dinliyordu. Aslında ortada bir değil, iki teklif vardı. İlk teklifin çok tartışma yaratan, ilk dört yılın sonundan itibaren zorunlu eğitim süresini açık öğretim ile evde oturarak tamamlamaya imkân veren ifadeleri daha sonra tekliften çıkarıldı. Kızlar eve kapanmaktan kurtuldu. Hatadan dönüldü. Benim anladığım, TBMM başta olmak üzere, memleketin bütün sorumlularının telefonları kilitlenince teklifte bir değ [Devamı]
    İsrail'de olup da burada olmayan nedir?
    Güven Sak, Dr. 28 Şubat 2012
    Ülkemizdeki içi boş yenilikçilik tartışmasını manalı kılabilmek için, İsrail'de olup da, Türkiye'de olmayanı anlamak gerekiyor. Türkiye’de uzunca bir süredir içi boş bir yenilikçilik (inovasyon) tartışması yapıyoruz. Önemlidir diyoruz, geliştirmek lazım diyoruz. Ama aslında bir şey demiyoruz. O tartışmanın içi boş kalınca, girişimcilik tartışmasının da içi boş kalıyor. En azından bana öyle geliyor. Bugün müsaadenizle konuyu somutlaştırayım. Meseleyi şöyle bir tahayyül edebilmenize yardımcı olayım. Son günlerde, İsrail Savunma Kuvvetleri (İSK) ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) yenilikçilik performansı açısından karşılaştırmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Ülkemizdeki içi boş yenilikçilik tartışmasını manalı kılabilmek için, İsrail’de olup da, Türkiye’de olmayanı anlamaya çalış [Devamı]
    İhtiyacımız olan bu değildir
    Güven Sak, Dr. 25 Şubat 2012
    Mecliste yeni eğitim reformuna ilişkin kanun teklifi görüşülüyor. Yoksa güzel ülkemizde sıkça kullanılan şekliyle, “sözde” eğitim reformu mu demeliydim? Görüşülen tasarının “sözde” olması eğitim sisteminde herhangi bir değişikliğe yol açmayacak olmasından kaynaklanmıyor. Bilakis, kabul edilirse yasa sistemi radikal biçimde değiştirecek. Sorun şu ki, söz konusu yasa, Türkiye’nin zaten düzensiz olan eğitim sisteminin daha da acizleşmesine yol açabilir. Mevcut sistemin getirdiği az sayıdaki kazanım da kaybedilebilir. Bütün bunlar, velilere seçme hakkı sunma kisvesi hakkında yapılmaktadır. Kanun teklifine göre, eğitimin ilk dört yılı yine zorunlu olacak; ancak çocuklar ikinci dört yıllık dönemde evde oturabilecektir. Uzmanlar, seçeneklere sahip olmanın kimi zaman olumsuz sonuçlar doğurabileceğ [Devamı]