The articles and opinions on the TEPAV website are solely those of the authors and do not represent the official views of TEPAV.
© TEPAV, all rights reserved unless otherwise stated.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Campus, Section 2, 06560 Söğütözü-Ankara
Phone: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV is a non-profit, non-partisan research institution that contributes to the policy design process through data-driven analysis, adhering to academic ethics and quality without compromise.
Değerlendirme Notu / Fatih Özatay
Türkiye’nin 1923’ten bu yana ortalama büyüme oranı yüzde 4,7 düzeyinde. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki veriler sorunlu olabilir; daha ‘yeni’ verileri aktarayım: 1950-2023 döneminde yüzde 4,9, 1980’den itibaren ise yine 4,7 düzeyinde. Kişi başına hesaplandığında ise 1927’den (nüfus sayımı bu yıl başlıyor) bu yana yüzde 2,6, 1950-2022 döneminde yüzde 2,9 ve 1980-2023 döneminde yüzde 3,1 oranında büyümüş Türkiye. Peki, bu büyüme zengin ülkelerle arasındaki kişi başına gelir düzeyi farkını kapatmış mı?
Yüksek gelirli ülkeler ile aramızdaki fark
Grafik 2’de, 1980-2023 döneminde Türkiye’nin kişi başına gelirinin G7 ülkelerinin ortalama kişi başına gelirine oranının seyri yer alıyor. 1980’de G7 grubunun kişi başına gelirinin yüzde 31,7’si kadar kişi başına gelirimiz varken, bu oran 2023’te yüzde 62’ye çıkmış. Ancak bir parantez açarak şu noktanın altını çizmek gerekiyor. Yeni GSYH verileri 2016’nın ikinci yarısında yayınlanmaya başlandı. Uygulanan yöntemde kullanılan verilerin çoğu 2009 öncesine gitmiyor. Gitseydi, 1980-2008 arası söz konusu oran daha yüksek olacaktı. Farklı bir ifadeyle, kişi başına gelir düzeyimiz yüzde 31,7’den değil de belki yüzde 40’tan yüzde 62’ye çıkacaktı. Bu nedenle grafikte bir de eski GSYH’ye göre karşılaştırma yaptım. İki veri arasındaki fark önceden aynıyken, 2009 gibi ayrışmaya başlıyor.
Değerlendirme notunun tamımına buradan ulaşabilirsiniz.
Bu değerlendirme notu 29 Ekim 2023 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi’nde yayımlandı.