The articles and opinions on the TEPAV website are solely those of the authors and do not represent the official views of TEPAV.
© TEPAV, all rights reserved unless otherwise stated.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Campus, Section 2, 06560 Söğütözü-Ankara
Phone: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV is a non-profit, non-partisan research institution that contributes to the policy design process through data-driven analysis, adhering to academic ethics and quality without compromise.
Değerlendirme Notu / Bozkurt Aran
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), demir ve çelik ürünleri ithalatı ile ilgili korumacı yaklaşım, zaten yaygın olarak başvurulan “anti-damping ve telafi edici vergi soruşturmalarına” ilaveten Başkan Trump döneminde öne sürülen “ulusal güvenlik” savıyla birlikte ithalatı sınırlama yönünde abartılı korumacı uygulamalara dönüştü. Son zamanlarda Biden Yönetimi, Avrupa Birliği (AB) ve Japon demir-çelik ürünleri için bazı kolaylaştırıcı mutabakatları uygulamaya başladı. Bu noktada, küresel ölçekte rekabet gücünü kanıtlamış olan Türk demir-çelik sanayi açısından konunun irdelenmesinde yarar bulunmaktadır.
Türkiye Çelik İhracatçıları Birliği’nin (ÇİB) açıklamalarına göre; çelik sektörü 2021 yılında ihracatta rekor kırarak geçtiğimiz seneye göre değer bazındaki ihracatını yüzde 77,4 oranında arttırmış ve Türkiye’nin genel ihracatından yüzde 10 paya ulaşmıştır. Buna rağmen Türk demir-çelik sektörü, yakın zamandaki gelişmeler dolayısıyla ABD pazarındaki konumunu kaybetmek durumu ile karşı karşıya kalmıştır.
Değerlendirme notunun tamamına erişmek için tıklayınız.