TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Facebook halka açılmak üzere. Tahminler doğruysa, şirket 100 milyar dolarlık bir değere, Facebook’un kurucusu, Mark Zuckerberg de 27 yaşında 27 milyar dolarlık bir kişisel servete sahip olacak. Facebook, bizim topraklarımızın yaratabildiği en değerli şirket olan Tüpraş’tan nerdeyse on kat daha değerli, Mark da tek başına, ülkemizin en zengin ailesinin toplamından, tek başına üç kat daha zengin.
Mark Zuckerberg 1984’de New York’ta değil de, İstanbul’da doğmuş olsaydı ve bu topraklarda yaşasaydı bugün ne yapıyor olurdu? Aynı zekâ, aynı beden, tek farkı Türk olması, Türkiye’de yaşaması. Sizce sonuç ne olurdu? Bence en yüksek beş ihtimal şöyle:
İhtimaller elbette sınırsız. Ama kesin olan şu: Mark Zuckerberg Türkiye’de yaşasaydı bu ölçekte bir girişimcilik ve yenilikçilik hikayesine imza atamazdı. Eğer buna katılmıyorsanız, bizim ülkemizde, tamamen kendi tırnaklarıyla, 20’li yaşlarında milyar dolarlık değer yaratan bir başarı hikayesi bulmaya çalışın.
Peki neden bizim topraklarımız bir Mark Zuckerberg çıkaramıyor? Bunun nedeni girişimcilik ve yenilikçilik eko-sistemimizin eksikleriyle açıklanabilir. Sorun insanlarımızda değil, insanlarımızın içinde yaşadıkları sistemde. Facebook’un hikayesine bakarak, bizde olmayanı veya defolu olanı üç başlık altında özetleyebiliriz:
Sonuç yerine ise, izninizle birkaç soruyla bitireyim, yoksa içimde kalacak. Ekosistemimizdeki çarpıklıkları anlamak için belki bu sorulardan başlayabiliriz: Neden bizim ülkemizde en başarılı internet girişimcilik hikâyelerinde, yeni bir fikir göremiyoruz da, sadece ve sadece yurtdışında başarılı olmuş iş modellerinin Türkiye’ye uyarlanmasını (klonlaştırılmasını veya lokalize edilmesini) görüyoruz? Bu sadece internet âlemine de mahsus değil. Neden Türkiye’nin en başarılı televizyon yapımcıları yeni bir fikir geliştirmek yerine, sadece yurtdışında başarılı olan formatları Türkiye’ye getirerek para kazanıyorlar? Neden Türkiye’nin en orijinal televizyon programları sadece Flash TV’de yayınlanıyor? Neden Fenerbahçe altyapısı yıllardır Alex gibi bir yıldız yetiştiremedi?
Kısacası, Ankara’nın ekolojik sisteminde nasıl kaplanlar ve zebralar yaşayamıyor ancak kediler ve keçiler yaşayabiliyorsa, ülkemizin girişimcilik ve yenilikçilik eko-sisteminde de Mark Zuckerberg, Steve Jobs, Bill Gates gibiler yaşayamıyor. Ekolojimizi değiştiremeyiz ama ekonomik yapımızı değiştirebiliriz.
Gelecekte bu topraklarda nasıl nesiller olacak bilemiyorum ama ekonomik hedeflerimize ulaşmak açısından biraz da yenilikçi nesiller yetiştirmeye çabalasak ve uygun ortamı yaratsak hiç fena olmazdı.
[1] Benim zamanımda ÖSS derdik de şimdi ne diyorlar tam emin olamadım sistem sürekli değiştiği için. LGS, LYS, YGS, ÖSYM-GY! gibi garip kısaltmalar var galiba.
[2] http://www.tepav.org.tr/en/haberler/s/2537
[3] http://www.tepav.org.tr/tr/kose-yazisi-tepav/s/2890
[4] Eğer seyretmediyseniz mutlaka görün derim: “The Social Network” http://www.imdb.com/title/tt1285016/
*Esen Çağlar, TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti, http://www.tepav.org.tr/tr/ekibimiz/s/25/Esen+Caglar