TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Ekonomik dönüşümde Türkiye’nin model olduğunu söyleyen Profesör Ed Glaeser, kentsel dönüşümde “Özel araç sayısına dikkat” dedi.
ANKARA – TEPAV’da geçtiğimiz günlerde yapılan “Kentleşme Analizi Çalıştayı”nın konuşmacıları arasında, alanın önemli isimlerinden biri olan Harvard Üniversitesi Ekonomi Profesörü Ed Glaeser da yer aldı. Geçmişten bugüne ABD’deki kentlerin dönüşümü konusunda bir sunum yapan Glaeser, çocukluk yıllarında İstanbul ziyaretiyle tanıştığı Türkiye’deki duruma ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Glaeser, konuşmasının başında 1970’li yılların sonunda çocukken İstanbul’da bulunduğunu belirterek, “O günden bu yana Türkiye, ekonomik kalkınma ve dönüşüm anlamında dünyaya model oldu. Görüyorum ki 21. yüzyılda da model olmaya devam edecek” diye konuştu.
Kentleşmede öne çıkan unsurlardan ulaşım konusunda tespitlerde bulunan Glaeser, ABD’de metropolitan bir bölgeden mutlaka bir otoban geçtiğini ve ABD kentlerinin birer “araba kenti” olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Özel otomobilleri düşünmenizin vakti geldi”
“Nüfusunuzun yüzde 80’i arabayla bir yerden bir yere gitmeye başlamadan önce siz gerekli kentsel dönüşümü tamamlayıp bunun altyapısını hazırlamak durumundasınız. Türkiye’nin de bunları düşünmeye başlaması lazım. Altyapısını nasıl hazırlayacak, akıllı arabaları mı kullanacak… Bunları düşünmenin tam vakti…”
Glaeser, çalıştaydaki konuşmasının ardından da Türkiye’de bireysel taşıt sayısındaki artışa ve gelişen konut sektörüne yoğunlaşmak gerektiğini ifade etti. Kentlerin gelişimi için hayati bulduğu metro ve toplu taşımacılık alanındaki eksiklerin tamamlanmasının önemini vurgulayan Ed Glaeser, “Ulaşımı özel araçlarla çözmeye çalışmak, sebil gibi yol yapmak anlamsız. Çözüm, kesinlikle toplu taşımacılıkta” şeklinde konuştu.
“İnsan sermayesini kaldıraç yapan kentler çökmüyor”
Glaeser, çalıştayda “Triumph of the City (Şehrin Zaferi)” başlıklı yeni kitabından bölümlerle ABD’nin kentleşme konusundaki deneyimlerini aktaran sunumunda ise büyüme ve kalkınmanın aracının 50 yıl önce Gandi’nin söylediği gibi köyler değil şehirler olduğunu belirtti. Kentleşme oranının mutluluk üzerinde olumlu etkisinden bahseden Glaeser, bu çerçevede gelir düzeyindeki artışa ve azalan çocuk ölüm oranı gibi verilere işaret etti.
ABD’de Detroit örneğinden hareketle “çöken” şehirler konusunu değerlendiren Ed Glaeser, 1910 yılında ABD’nin en girişimci kentlerinden biri olan Detroit’in 1950 yılına gelindiğinde insanların tüm yaşamını tek bir şirkette çalışarak geçirdiği bir yere dönüştüğüne, bugün ise ihtiyacından fazla yatırıma sahip iken nüfusundaki düşüşe dikkat çekti.
Profesör Glaeser, bilginin mekandan önemli olduğunu ve bu bilgiyle hareket eden kentlerin başarılı olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Elbette tüm büyük şehirler çökmüyor. Liverpool, Glasgow, Boston, San Francisco… Bunlar hala gayet iyi durumda. Çünkü insan sermayesine, becerisine önem verip bunu kentsel dönüşümün sürmesini sağlamak için bir kaldıraç olarak kullanmış şehirler bunlar. Sadece varilleri gemilere yüklemekle canlı tutulan bir kent olmamış, girişimciliği çekebilen kentler haline gelmişler.”
Glaeser’ın yaptığı sunumu videolar bölümünden izleyebilirsiniz.