TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Bu hafta yine İsrail’deydim. İtiraf edeyim, bugünlerde İsrail’de bir Türk turist olmak çok güzel. Tanıştığım pek çok İsrailli kendimi tanıttığımda aynı tepkiyi verdi: “Türkiye’den misiniz? Tekrar hoş geldiniz.” Kişisel olarak yeniden Tel Aviv’de olmak, Manta Ray’da akşam yemeği yemek çok hoşuma gitti. Garson Türkiye’den olduğumu duyunca, siparişimizi almadan evvel bir şişe şampanya getirdi. Şampanyayı servis ederken “Yeniden dostuz” dedi ve şampanyanın müessesenin ikramı olduğunu ekledi. Geçtiğimiz birkaç gün içerisinde çok fazla “özlemiştik”ler duydum. Dediğim gibi, bu günlerde Tel Aviv’de Türk olmak pek keyifli.
Bir diğer favori mekanım olan Yafa Limanı’ndaki the Container’da klasik Türk müziğine son derece hakim İsrailli bir klarnetçiyle tanıştım. Harel Shachal, söze Tanburi Cemil Bey’den girdi, çok eskilerden ünlü Türk klarnetçilerin isimlerini sayarak devam etti. Kesinlikle klasik Türk müziğine benden daha hakimdi. Klarnetle New York City’de yaşadığı dönemde East Village’daki Türk arkadaşları vasıtasıyla tanışmış. Daha sonra Keşanlı klarnet virtüözü Selim Sesler’den ders almak için Türkiye’ye gelmiş. Konser, “anlatılmaz, yaşanır” dedikleri türdendi. Kalabalık bir grup Harel’in çaldığı Türk ezgileri eşliğinde dans etti. İsrail’in önde gelen gazetelerinden birinin yaptığı ankette katılımcıların yüzde 35’inin Antalya’da memnuniyetle tatil yapabileceklerini söylemesi boşuna değildir. İyi Türk müziği dinlemek istiyorsanız, Tel Aviv’e gidin. Harel Shachal’in iki grubu The Turkika Band ve The Ottoman Band, Tel Aviv’in moda mekanlarında çalıyor. Mayıs başında da Sufi Festivali başlayacakmış.
Son günlerde, yeni işlerlik kazanan İskenderun-Hayfa-El Halil ulaşım koridorunun önemini daha iyi anlıyorum. Yaklaşık bir buçuk yıldır, Türk mallarının Körfez ülkelerine rahatlıkla gönderilebilmesi için İsrail üzerinden geçen bir transit ulaşım koridoru açılmasının öneminden bahsediyorum. Ama itiraf edeyim, İsrail devletinin böyle büyük bir paradigma değişiminden geçebileceğini beklemiyordum. Resmi özürden çok daha önce İsrail, Türk tırlarının geçişine izin verdi. Türkler, Filistin tırlarının genellikle maruz kaldığı ve ulaşım maliyetlerini hayli artıran teke tek yükleme düzenlemelerinden muaflar. Türkiye’den çıkan konteynırlar İsrail topraklarından geçerken Türk tırlarından İsrail tırlarına aktarılmıyor, Türk tır şoförleriyle yollarına devam ediyor. Bana sorarsanız bu İsrail için devrim niteliğinde bir adımdır
Peki, bu adımın anlamı nedir? Bana sorarsanız, anlamı ikidir. Birincisi, bu devrim niteliğindeki adım Türkiye’nin İsrail için stratejik önemde olduğunu göstermektedir. Resmi özürden çok önce, İsrail-Türkiye ilişkilerini tamir etmeye yönelik büyük bir adım atılmıştır. Ulaşım koridoru, Türkiye’nin Ürdün’e ve oradan da Körfez ülkelerine erişmesi için hayati öneme sahiptir. Suriye’deki kargaşadan sonra ihtiyaç duyulan rahatlamayı sağlayacaktır. İkincisi, söz konusu kargaşanın daha en az bir on yıl çözülmeme ihtimali yeni bir ulaşım rotasının önemini daha da artırmaktadır. Rota, sadece Türk malları için değil, tüm Avrupa’nın ürünleri için de kullanılabilir. Şu anda günlük kapasitesi 250 tır civarında. Doğudan batıya önemli bir ulaşım rotası şekilleniyor ve bağlantıyı İsrail sağlıyor. Arap ülkelerindeki dönüşüm süreci gitgide daha karmaşık bir hal alırken, bu önerme daha fazla geçerlilik kazanıyor. Bunu görmek için Mısır’a bir bakmak yeterli. Türklerin İsrail’e mümkün olduğunca çabuk geri dönmesi bugün hiç olmadığı kadar önemli.
Son birkaç yılda bizleri ayıran kötü yönetim ve kötü siyasetti. Ancak Türkiye-İsrail işbirliğinin stratejik önemi baskın geldi.
Bu köşe yazısı 13.04.2013 tarihinde Hürriyet Daily News'ye yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
16/11/2024